İstanbul’da, Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesince düzenlenen “Gazze’den Sonra Uluslararası Hukuku Yeniden Düşünmek” konferansı tamamlandı.
Boğaziçi Üniversitesinin Güney Kampüs Albert Long Hall Binası’nda gerçekleştirilen konferansın açılışına TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel ile dünyanın çeşitli ülkelerinden çok sayıda uluslararası hukuk uzmanı katıldı.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, yaptığı konuşmada, Gazze krizi ışığında uluslararası hukukun acilen yeniden değerlendirilmesinin gerektiğini söyledi.
İnci, “Gazze halkına yaşatılan felaket, sivil kayıplar, evlerin, ibadethanelerin, hastanelerin ve üniversitelerin yıkımı ancak insani bir felaket olarak tanımlanabilir.” dedi.
Uluslararası toplumun, özellikle de Batılı kurum ve hükümetlerin bu duruma kayıtsızlığını eleştiren İnci, “Bu insani trajedi ve buna karşı gösterilen tepki, uluslararası hukukun yetersizliklerini ve reform ihtiyacının aciliyetini ortaya koymaktadır.” diye konuştu.
Katılımcılardan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel de Filistin halkıyla dayanışma içinde olduklarını belirterek, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’nin İran’da suikasta uğramasını şiddetle kınadı.
İsrail’in açıkça soykırım, insanlığa karşı suç ve savaş suçu işlediğini dile getiren Yüksel, bunun yalnızca son olayların değil Filistin’e karşı onlarca yıldır sürdürülen apartheid, işgal ve ablukanın sonucu olduğunu söyledi.
Yüksel, faillerin sorumlu tutulmasında Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanının (UAD) öneminin altını çizerek, “UCM ve UAD gibi uluslararası mahkemeler sadece yargı kararları vermekle kalmamalı, küresel sistem bu kararların uygulandığını ve sorumluların cezalandırıldığını görmelidir.” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Emrah Bozbayındır da Gazze krizi ışığında uluslararası hukukun eleştirel şekilde yeniden incelenmesi çağrısında bulunarak, uzun süredir devam eden İsrail işgalinin ve acil adalet ihtiyacının altını çizdi.
Konferansın teması olan “Gazze’den Sonra Uluslararası Hukuku Yeniden Düşünmek” konusunun önemini vurgulayarak katılımcıları daha geniş bir tarihsel bağlamı göz önünde bulundurmaya çağıran Bozbayındır, “Gazze ve Batı Şeria, Altı Gün Savaşı’nın ardından Haziran 1967’den bu yana İsrail tarafından daimi olarak işgal altında tutulmaktadır.” dedi.
Uluslararası hukukta sömürgeci etkilerin ele alınmasının önemini vurgulayan Bozbayındır, “Uluslararası hukuki çerçevelerin sömürgecilikten arındırılması, evrensel olarak kabul edilebilir adalet odaklı bir düzenin yaratılması için elzemdir.” görüşünü paylaştı.
ABD’deki Princeton Üniversitesinde Uluslararası Hukuk Uzmanı ve eski Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Raportörü siyaset bilimci Prof. Richard Falk, oturumda yaptığı konuşmada, İsrail’in Gazze’deki eylemlerini sert bir dille eleştirerek uluslararası hukukun Gazze’deki krizi etkili şekilde ele almadaki başarısızlığının altını çizdi. Uluslararası hukukun rolünü, mevcut eksikliklerini ve daha güçlü uygulama mekanizmalarına duyulan ihtiyacı vurgulayan Falk, “Soykırım devam ediyor ve bölgede Gazze ile doğrudan bağlantılı daha geniş çaplı yıkıcı bir savaş tehdidi giderek artan bir endişe kaynağı haline geldi.” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler (BM) Konut Hakkı Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal da konuşmasında Gazze ve diğer çatışma bölgelerindeki sistematik konut yıkımının etkisini vurguladı. Rajagopal, uluslararası toplumun bu tür eylemleri uluslararası hukuk kapsamında ayrı bir suç olarak tanıması ve sorunu ele almak için somut adımlar atması gerektiğini dile getirdi. Uluslararası hukukun Gazze’deki krizi ele almadaki başarısızlığını değerlendiren Rajagopal,”İsrail, kendi normatif gücüne sahip bir uluslararası hukuk ihlali olan cezasızlığın tadını çıkarıyor.” dedi. Son olarak Gazze’nin yeniden inşasında karşılaşılan zorlukların altını çizen Rajagopal, mevcut koşullar altında sürecin onlarca yıl sürebileceğini belirtti.